DEVAM: 190- TESBİH
NAMAZI HAKKINDA GELEN HADiSLER BABI
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرحمن بْن
بشر بْن الحكم
النيسابوري.
حَدَّثَنَا
موسى بْن
عَبْدُ العزيز.
حَدَّثَنَا
الحكم بْن
أبان، عَن
عكرمة، عَن
ابن عباس؛
قَالَ:
-
قال رَسُول
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسلَّمْ
للعباس بْن
عَبْدُ المطلب
((يا عباس! يا
عماه! ألا
أعطيك، ألا
أمنحك، ألا أحبوك،
ألا أفعل لك
عشر خصال. إذا
أنت فعلت ذلك
غفر اللَّه لك
ذنبك أوله
وآخره،
وقديمه وحديثه،
وخطأه وعمده،
وصغيره
وكبيره، وسره
وعلانيته. عشر
خصال: أن تصلي
أربع ركعات. تقرأ
في كل ركعة
بفاتحة
الكتاب وسورة.
فإذا فرغت من
القراءة في
أول ركعة قلت
وأنت قائم.
سبحان اللَّه
والحمد لله
ولا إله إلا
اللَّه والله
أكبر. خمس
عشرة مرة. ثم
تركع فتقولها
وأنت راكع
عشراً. ثم
ترفع رأسك من
الركوع فتقولها
عشراً. ثم
تهوي ساجداً
فتقولها وأنت
ساجد عشراً.
ثم ترفع رأسك
من السجود
فتقولها عشراً.
ثم تسجد
فتقولها
عشراً. ثم
ترفع رأسك من
السجود
فتقولها
عشراً. فذلك
خمسة وسبعون
في كل ركعة.
تفعل في أربع
ركعات. أن
استطعت أن
تصليها في كل
يوم مرة
فافعل. فإن لم
تستطع ففي كل
جمعة مرة. فإن
لم تفعل ففي
كل شهر مرة. فإن
لم تفعل ففي
عمرك مرة)).
1387) "...
Abdullah bin Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Abbas bin Abdu'l-Muttalib (r.a.)'e şöyle buyurmuştur:
«Ey Abbas! Ey
Amcam! On haslet (on çeşit günahın keffaretini sana vermiyeyim mi? Sana ikram
etmiyeyim mi? Sana bildirmiyeyim mi? Sen onu (o keffareti) işlediğin zaman
Cenabı Allah senin için günahını bağışlar. Günahının evvelini, ahirini,
eskisini, yenisini, hatasını, kasıtlısını, küçüğünü, büyüğünü, gizlisini,
açığını. (Bu günahlar) on haslet (çeşit)tir. (Bu on hasletin keffareti) dört
rek'at namaz kılmandır. Her rek'atte Fatiha ve bir sure okursun. İlk rek'atte
kıraati bitirince sen henüz ayakta iken onbeş defa; سبحان
اللَّه
والحمد لله
ولا إله إلا
اللَّه والله
أكبر [Sübhanallahi
velhamdülülahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber], zikrini okursun. Sonra
rüku edersin. Sen rüku' halinde iken (bunu) on defa söylersin. Sonra rüku*dan
başını kaldırırsın. Bunu on defa söylersin. Sonra secde için eğilirsin. Secde
halinde iken bunu on defa söylersin. Sonra secde'den başını kaldırırsın. Bunu
on defa söylersin. Sonra secde edersin, bunu on defa söylersin. Sonra başını
secdeden kaldırırsın ve bunu on defa söylersin. İşte bunların toplamı her
rek'atte yetmiş beş defadır. (Bunu) dört rek'atte yaparsın. Eğer her gün bir
defa bu namazı kılmaya gücün yeterse yap. Eğer gücün yetmezse her Cum'a'da (her
haftada) bir defa yap. Eğer bunu yapamazsan her ayda bir defa yap. Eğer bunu da
yapamazsan ömründe bir defa yap.»
Diğer tahric:
Ebu Davud, Beyhaki, İbn-i Huzeyme, Taberani, Hakiın, İbn-i Hibban ve Tirmizi de
bunu rivayet etmişlerdir. Bazıları bu hadisi İbn-i Abbas (r.a.)'dan, bazıları
da Ebu Rafi' (r.a.)'den rivayet etmişlerdir. Mesela Tirmizi, Ebu Rafi'
(r.a.)'den, Ebu Davud ise İbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet etmişlerdir.
AÇIKLAMA: Hadisin arapça metninde baş kısmındaki
"Ela" kelimesi bundan sonra söylenecek söze dikkati çekmek için
kullanılan uyarma edatıdır. İstifham ve olumsuzluk edatlarından mürekkeb
olabilir. Bu edat'ın yanında gelen "Uutike, Emnehuke, Ahbuke"
fiilleri aynı manayı ifade ederler. Te'kid (vurgu) için mükerrer gelmişlerdir.
Hadisteki
" ... on haslet ... ''ten maksad, on çeşit günahtır ki, bunlar hadiste
sıralanmıştır. Peygamber (s.a.v.) Abbas (r.a.)'a bu günahları değil, bunlara
kefaret olacak tesbih namazını öğretmek ve bir hediye olarak vermek istemiştir.
Bu mananın tamamlanması için on hasletin başında bir muzaf takdir edilir. Bunun
aslı; ......'dir. Hadisteki"Zalike" ism-i işareti, takdir edilen,
"Mükeffir" kelimesine işarettir.
«Allah senin
için günahını mağfiret eder.» cümlesi iki şekilde yorumIanabilir: Yani Allah
senin günahını meleklerden gizler ve dolayısıyla melekler onu yazamazlar. Yahut
günahın yazıldıktan sonra Allah onu siler.
Hadiste
sıralanan on çeşit günahın hepsi birdir. Bazı bakımlardan dolayı çeşitlenmiş
olur.
Hadiste hata
olarak işlenen kusur günah sayılmıştır. Halbuki Taberani'nin Sevban (R.A.)'dan
ve Müellif'in Ebü Zer' (R.A.)'den, Hakim'in İbn-i Abbas (r.a.)'dan merfu'
olarak rivayet ettikleri hadislere göre müslümanların unutarak veya zorlanarak,
yahut hata olarak işledikleri günahlar bağışlanmaya tabidir. Bu durumda neden
bu hadiste hata da günah cümlesinden sayılmıştır? diye bir soru akla gelebilir.
Buna cevaben denilir ki;
Günahtan
maksad, cezayı gerektirmese dahi, sevabı noksan eden şeydir. Şöyle de
denilebilir: Maksat, hata olarak işlenen kusur dolayısıyla doğan zararların
bağışlanmasıdır. Zararların bağışlanması ise karşı. tarafı razı etmekle
gerçekleşebilir. Allah dilerse hata işleyen ve dolayısıyla başkasının zarara
uğramasına sebebiyet vereni bağışlar ve zarara uğrayan tarafı, hazinesinden
yapacağı ikramla memnun eder.
Hadisteki
hasletten maksat, onar defa okunan mezkur zikir olabilir. Ayakta onbeş defa okunuyor
ise de rüku', i'tidal, secdeler, iki secde arası ve secdelerden sonraki
hallerde onar defa okunduğu için buna on haslet denilmiş olabilir.
Tesbih
namazında Fatiha'dan sonra her hangi bir sure okunabilir. Bazıları: Dört
rek'atte Zilzal, Adiyat, Asr ve İhlas sureleri okunmalıdır. Bazen de Tekasur,
Asr, Kafirun ve İhlas sureleri okunmalıdır, demişlerdir. Başka surelerin
okunmasını tercih edenler de vardır.
Bu babta
rivayet edilen iki hadise göre ayaktaki tesbih, kıraattan önce değil sonradır.
Fıkıhçıların cumhurunun kavli de budur. Tirmizi'nin Ebu Veheb'den rivayet
ettiğine göre kendisi Abdullah bin el-Mübarek'e tesbih namazının nasıl olduğunu
sormuş, İbnü'l-Mübarek de özetle şöyle tarif etmiştir: 'İftitah tekbirinden
sonra Sübhaneke duasını okursun. Sonra onbeş defa Sübhanellahi ... tesbihini
okursun. Sonra Euzü ve besmeleyi çekerek Fatiha ve bir sureyi okursun. Sonra on
defa Sübhaneııahi ... duasını okursun. Sonra rüku'ya gidersin ve on defa
okursun ...
Hulasa
İbnü'l-Mübarek'in rivayetine göre kıraattan önce onbeş ve kıraattan sonra on
defa tesbih okunur. Rüku', i'tidal, secdeler ve secdeler arasında da onar defa
okunur. İkinci secdeden sonra okunmaz. Toplam yetmişbeş olur.
EI-Mirkat
sahibi Subki'nin şöyle dediğini nakletmiştir:
İbnü'l-Mübarek'in
yüceliği, ona muhalefet etmeye manidir. Ama ben, İbn-i Abbas (r.a.)'ın
hadisindeki usule göre tesbih namazını kılmayı severim. İkinci secdeden sonra
on defa tesbih okumakla secde ile kıyam'ın arasına ara vermek engel teşkil
etmez. Çünkü tesbih namazında istirahat oturuşu meşrudur. İbadete düşkün
mu'min, bir defa İbn-i Abbas (r.a.)'ın hadisiyle, diğer bir defa
İbnü'l-Mübarek'in hadisiyle amel etmelidir.
El-Münziri de::
Ravilerin cumhuru İbn-i Abbas (r.a.) ve Ebu Rafi' (r.a.)'in hadislerindeki
tarif üzerinde ittifak etmişlerdir. Bununla amel etmek evladır. Çünkü
İbnü'l-Mübarek'in rivayetinin Peygamber (s.a.v.)'e ulaşması sabit değildir,
demiştir.
Bu tesbihler,
rüku', i'tidal, secde ve secdeler arasındaki oturuşta okunması müstehab olan
tesbih ve benzeri zikirlerden sonra okunur.
Tesbih namazını
kılan kişi bir yerde sehvedip tesbihleri eksik yapar da diğer bir rükünde
hatırlarsa, hatırladığı yerde eksiğini tamamlar. Tesbih namazında sehiv
secdesini gerektiren bir hal zuhur ederse yapacağı sehiv secdesinde bu
tesbihleri tekrarlamaz. Sair zamanlarda okunması müstehab olan tesbihi okumakla
yetinir.
Tesbih namazına
ait hadis sahihtir, sabittir, bununla amel etmek uygundur. İbn-i Huzeyme, Hakim
ve Askalani'nin dahil bulunduğu bir cemaat, hadisin hasen olduğunu
söylemişlerdir. İbnü'l-Cevzi bunu mevdu' hadisler arasında zikretmekle iyi
etmemiştir. Askalani Onu tenkid etmiştir. Darekutni de: Nafile namazların
fazileti hakkında varid olan hadislerin en sahihi tesbih namazının faziletine
ait hadistir. İbnü'l-Mübarek de tesbih namazı: MatIubtur, her zaman itiyad
edinilmesi ve ondan gafil olunmaması müstehabtır, demiştir.
İbn-i Abbas,
İbn-i Amr bin el-As, Ebu Rafi', Fadl bin Abbas, Abbas, İbn-i Ömer. Ali bin Ebi
Talib, kardeşi Ca'fer ve Ümmü Seleme (r.anhum) gibi bir çok sahabi tesbih
namazını Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem)'den rivayet etmişlerdir .